Genel
MERAL AKŞENER;”ÜLKEMİZ BİR KİŞİNİN ŞAHSİ İNATLARININ PEŞİNDE UÇURUMA SÜRÜKLENİYOR”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki haftalık olağan grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP’nin göçmen politikasını eleştiren Akşener, sığınmacı sorununa ilişkin partisinin çözüm önerilerini açıkladı.
Akşener, “İYİ Parti olarak bizim hedefimiz sığınmacıların gayri insani bir çerçevede ülkelerine sürülmesi değil dönüşlerinin kolaylaştırılmasıdır. ABD, Avrupa Birliği dahil bol bol laf üretmek yerine sebep oldukları bu büyük problemin çözümünde rol almak mecburiyetindedir” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ismini de geçiren Akşener, Özdağ’ın İYİ Parti İstanbul Milletvekili olduğu dönemde, birlikte gerçekleştirdikleri Ankara’daki çalıştayı hatırlattı.
ERDOĞAN’A ‘MÜJDE’ TEPKİSİ
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘müjde’ olarak açıkladığı konut finansmanı paketinin dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmasını sağlamayacağını söyleyen Akşener, “‘Müjde’ diye açıklanan konut kampanyası barınma krizini daha da derinleştirecek. Bay kriz bu sözüm ona müjdeyi verdikten sonra konut fiyatları bir gecede yüzde 10 arttı” dedi.
AKŞENER’DEN BAKAN NEBATİ’YE: ‘ŞAKLABANLIKTAN SORUMLU SARAY BAKANI’
İYİ Parti lideri, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ‘enflasyon korumalı tahvil’ ‘müjdesine’ de tepki gösterdi. Akşener, “Şaklabanlıktan sorumlu Saray bakanı abuk sabuk açıklamalarına, anlamsız esprilerine aynen devam ediyor” diye konuştu.
“Sayın Erdoğan’ın bizzat kaleme aldığı, 20 yıllık bir büyük trajedinin artık yavaş yavaş sonuna geliyoruz. 20 yıl önce “Hak, hürriyet ve adalet için yola çıkıyoruz” diyenler, zulüm ve istibdat yoluna acente oldular.
‘Avrupa Birliği’nin bir parçası oluyoruz’ sözlerini alkışlarla karşılayanlar… 20 yılın sonunda ne oldu? Avrupa’ya gidecekken giderayak Ortadoğu’yu memleketimize getirdiler. Avrupa’ya giderken Ortadoğu ülkemize geldi.”
“ÜMİT ÖZDAĞ’IN ÖNERİSİYLE ANKARA’DA BİR ÇALIŞTAY DÜZENLEDİK”
“Ben dedim ki ‘Esad’la görüşeyim.’ Karşılık ne oldu? Her zaman olduğu gibi kulak üstüne yatıldı ama kulak üstüne yatılırken de her türlü hakarete maruz kaldık. Sonra da 2019 Aralık ayında, o zaman İstanbul milletvekilimiz olan Ümit Özdağ’ın önerisiyle Ankara’da bir çalıştay düzenledik gene göç konusunda. Bu çok boyutlu sorunu çözümlemeye yönelik öneriler dile getirdik.”
“O zamdan beri de vatandaşlarımızdan gelen şikâyetlere kulak vererek, iktidara geldiğimizde, farklı sığınmacı tiplerine yönelik uygulayacağımız politikaları, tanımlamaya ve çözümlerimizi güncellemeye devam ettik. Bunun yanında ise yapıcı siyaset anlayışımızın gereği olarak, yapılması gerekenler konusunda, iktidarı uyarmaktan geri durmadık. Ezcümle; muhalefette olsak bile Türkiye’nin yönetimini devralmaya hazır bir siyasi partinin, sorumluluğuyla hareket ettik.”
“Peki iktidar ne yaptı? Son günlerde, bir kez daha gözlemlediğimiz üzere, sorunu görmezden gelmeye, zigzaglar çizmeye, yalpalamaya devam etti. Birbiriyle çelişen, tutarsız ve lakayt açıklamalarla, insanlarımızı tedirgin etmekten çekinmedi. Ensar-muhacir kavramları üzerinden, konuyu bağlamından kopartıp, ideolojik arayışları çerçevesinde tarif ederek, siyasi tabanını konsolide etmeye çalıştı. Bir yandan da muhalefetin bu konudaki gündemini çalma arayışına girerek, beton ve briket üzerinden ürettiği sözde çözümlerle, günü kurtarmaya gayret etti.”
‘ERDOĞAN’IN SIĞ ZİHNİYETİ İLE ÇÖZEMEYİZ’
“Ve bunun sonucunda; 2019 yılında, ülkemizde 4 milyon sığınmacının, varlığını tartışırken, bugün geldiğimiz noktada, 6 – 6 buçuk milyon sığınmacı ile karşı karşıyayız.
Artık açık şekilde ortaya çıkmıştır ki; sığınmacı sorununu; meseleyi çözmek yerine, polemikle geçiştiren, inancımız üzerinden yaptığı, hamasi konuşmalarla basitleştiren, 80 ülkeye vizeyi kaldırmakla övünüp, 250 bin dolara vatandaşlık satarak, cari açığı çözdüğünü düşünen, Sayın Erdoğan’ın, sığ zihniyeti ile çözemeyiz.”
“İYİ Parti olarak bizim hedefimiz, sığınmacıların, gayri insani bir çerçevede ülkelerine sürülmesi değil, dönüşlerinin kolaylaştırılmasıdır. Bu çerçevede, Türkiye’de kalışlarını caydıracak tedbirleri almayı da, bir gereklilik olarak görüyoruz.
Bu kapsamda; başta Avrupa Birliği olmak üzere, sığınmacılara yönelik geliştirilen projelerin de artık, sığınmacıların, memleketlerine dönüşlerini, kolaylaştırmaya odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlara paralel olarak; Şam’da kim iktidarda olursa olsun, Suriye ile ilişkilerimizin, yapıcı bir diyalog zeminine oturtulması gerekiyor.
Ayrıca; Avrupa Birliği ve bölgedeki diğer aktörlerin de, artık gerekli sorumluluğu almaları için, aktif bir dış politika yürütülmesinin, kritik bir zorunluluk olduğunu görüyoruz.
Bütün bu çabalarımızın hedefi, ülkemizin güvenliği ve esenliğidir. Sorunun merkezinde, sonuçta insanlar olduğundan, politikalarımızı da, bu gerçeğin farkındalığıyla şekillendiriyoruz. İktidarın düşmanlaştırma arayışlarının, ne milletimize, ne de memleketimize bir faydası olamaz. Bunu defalarca gördük, defalarca yaşadık. O nedenle biz, İYİ Parti olarak; ülkemizin her kritik meselesinde olduğu gibi, sığınmacı ve kontrolsüz göç konusunda da, makul, akılcı ve soğukkanlı bir yaklaşımla hareket etmeye devam edeceğiz.”
GÖÇ SORUNU İÇİN ‘TBMM’ ÇAĞRISI
“Bu perspektiften hareketle, buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum: bugün artık, geçici koruma statüsünü ve düzensiz göç hareketliliğini belirleyen, ‘Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’ üzerinde konuşmanın ve gerekli değişikliği yapmanın vaktidir.
Biz, Gazi Meclis’imizin, bu önemli sorunumuzun çözümünde, bir tartışma, istişare ve başarılabiliyorsa, bir uzlaşma zemini olduğuna inanıyoruz. Milletimizin acil çözüm beklediği, böyle bir meseleyi, Millet’in Evi’nde konuşabilmek ve çözüme bağlayabilmek, en başta bize kendisini temsil etme yetkisini veren, aziz milletimize karşı görevimizdir.”
Bu mesele, bize göre de partiler üstü bir meseledir. O nedenle diyoruz ki; gelin, özel bir oturumda ve milletimizin gözleri önünde, meseleye bakışımızı ve çözüm önerilerimizi ortaya koyalım. Gelin, milletimizi ve memleketimizi, bu cendereden birlikte çıkartalım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Sayın Şentop’un, bu haklı ve meşru çağrımıza, kayıtsız kalmayacağını umut etmek istiyor, bunun esasında, milletimizin acil bir çağrısı olduğunu, milletimizin huzurunda bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”
“ÜLKEMİZ BİR KİŞİNİN ŞAHSİ İNATLARININ PEŞİNDE UÇURUMA SÜRÜKLENİYOR”
“Aziz milletim; ülkemiz uzun zamandır, bir kişinin şahsi inatlarının, kavgalarının, taleplerinin ve kaprislerinin peşinde, uçuruma sürükleniyor. Milletin iradesi, ihtiyaçları ve istekleri hiçe sayılırken; ekonomiden eğitime, ulaşımdan sağlığa kadar, her şey; tek bir kişinin keyfine göre, liyakatsiz kadrolar tarafından, beceriksizce yönetiliyor. Bu yüzden de; Kendimizi her yeni günde, yeni bir krizin içerisinde buluyoruz.
Bu devlet krizinin mimarı, Bay Kriz ise durup düşüneceği, gerçeklerle yüzleşeceği, hatta memleketi rahatlatmak için sandığı getireceği yerde; sebep olduğu krizleri, derinleştirmeye, bozuk plak gibi konuşmaya ve hatalarında ısrar etmeye devam ediyor.”
‘ENFLASYON’ TEPKİSİ
“Bay Kriz inatla; ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ diye ahkam kestikçe; ‘Ben ekonomistim’ diye kürsü kürsü gezdikçe; işin ehli hiçbir insanı dinlemeyip, bildiğini, daha doğrusu, bilmediğini okumaya devam ettikçe, milletimizin içinde bulunduğu kriz ortamı, maalesef daha da derinleşiyor. Bu inadın bedellini de milletimiz, yokluk, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik olarak ödüyor. Nitekim bugün gelinen noktada; TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı bile, yüzde 70 oldu. Yani, kıskandıran bir performansla, enflasyonda Arjantin’i sollamış olduk.”
KONUT FİYATLARI
“Türkiye, hızla fakirleşirken, Gençlerimiz işsiz kalırken, pahalılık altında ezilen insanlarımızın sofralarından, her gün lokma eksilirken, aynı zamanda, bir barınma kriziyle de karşı karşıyayız. Dünyada konut fiyatlarının, 2 yıldır en fazla arttığı ülke konumuna geldik. Kamu bankalarının, kaynakları yanlış dağıtması sonucunda, binlerce konut satılmasına rağmen, konut sahipliği oranı giderek düşüyor.”
“MÜJDEYİ VERDİKTEN SONRA BİR GECEDE YÜZDE 10 ARTTI”
“Bugün İstanbul’da, 4 kişilik orta gelirli bir hanenin oturduğu, 105 metrekarelik bir evin kirası, asgari ücretin 1.3 katına çıkmış durumda. Evet, yanlış duymadınız, 1.3 kat. Hatta; daha bu hafta, ‘müjde’ diye açıklanan, ama aslında, vatandaşın konut alma ihtimalini, daha da imkansız hale getiren, konut kampanyası, barınma krizini, daha da derinleştirecek. Nitekim Bay Kriz, bu sözüm ona müjdeyi verdikten sonra, konut fiyatları, bir gecede yüzde 10 arttı.
Daha önce bu kürsüden söyledim, bugün bir kez daha anlatmak istiyorum; konut fiyatlarındaki artış, kamu bankalarının, enflasyonun yüzde 50 altında faiz oranlarıyla, konut kredisi vermesiyle inmez. Faizleri düşürüp, konut fiyatlarının düşeceğini beklemek, Bay Kriz’in masalsı hayal dünyasında mümkün olsa da, maalesef Türkiye’nin gerçekleriyle örtüşmez.
Bu çarpık sistemde, dar ve orta gelirli vatandaşlarımız ev sahibi olamaz. İki sebepten dolayı olamaz:
Bir: Konut fiyatları, daha da arttığı için olamaz.
İki: Finansmana erişimi olmadığı için olamaz.
Bir milyon liralık, 10 yıl vadeli, yüzde 0,99 aylık faizli kredinin, aylık taksiti ne kadar, biliyor musunuz? 14 bin 277 lira. Doğal olarak, ben de sormak istiyorum: Bugünün Türkiyesi’nde, hangi işçi, hangi memur, bu taksiti ödeyecek de ev sahibi olabilecek?”
“İşte o nedenle; ‘müjde’ diye ambalajlanmak istenen bu kampanya, kamu kaynaklarının, yine, yeni ve yeniden, inşaat sektörüne aktarılmasından ve servet transferinden başka bir şey değildir. Buradan, daha önce iktidara yaptığım bir çağrıyı, yinelemek istiyorum: Çakma müjdelerinizle, milletimizi oyalamaya çalışmayı, artık bırakın. Derhal akılcı adımları atmaya başlayın, insanlarımızı daha fazla mağdur etmeyin. Bir an önce kamu kaynaklarını doğru yönlendirip, TOKİ’nin asıl faaliyet alanına, yani, dar gelirli vatandaşlarımıza, yaşanabilir konutlar inşa etmeye, daha büyük bütçelerle odaklanmasını sağlayın.
Ama tek başına TOKİ’ye ek kaynak ayırarak, dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın, barınma krizini çözemezsiniz.İnşaat girdileri, sabit kalmadığı sürece, kaynak aktarmak çözüm olmaz. Çünkü; 20 milyar liralık kaynak, bugün 20 bin konutun tamamlanmasını sağlarken, bir türlü önünü alamadığınız, enflasyondaki artış nedeniyle, bu kaynakla, ilerleyen dönemde, ancak 10 bin konutu tamamlayabilirsiniz.”
“Yani; maliyetler düşmediği sürece, küçük ölçekli müteahhitlere, uygun kredi vermek sorunu çözmeyecektir. O yüzden, konut satışını teşvik edecek devlet desteği yerine, konut üretimindeki girdileri ucuzlatacak, sanayi yatırımlarına teşvik verin. Böylece hem müteahhit, hem de sanayicimiz kazansın.
Ayrıca; konut fiyatlarının en fazla arttığı, İstanbul ve Antalya gibi illerimiz, aynı zamanda, yabancılara gayrimenkul satışlarının da, en fazla olduğu iller. O nedenle, buralardaki yabancılara gayrimenkul satışlarına, mutlaka kısıtlama getirin. Boş ev vergisi uygulayarak, bir fon oluşturun. Bu fonu da, dar gelirli vatandaşlarımızın, konut ihtiyaçlarını karşılamada kullanın.”
ERDOĞAN’A ‘ŞÜKÜR’ GÖNDERMESİ
“Değerli dava arkadaşlarım; biz her hafta buradan, memleketimizin yakıcı meseleleriyle ilgili, çözümler anlatırken, önerilerde bulunurken; Bay Kriz ne yapıyor dersiniz? Âdeta kendi eseriyle gurur duyar gibi, ülkemizi içine düşürdüğü vahim tabloyu, izlemeye devam ediyor. Elinde bir tek çekirdeği eksik…
İzlemekten sıkıldıkça da, kürsüye çıkıp, bol miktarda esiyor… Artık alışkanlık haline getirdiği, ‘Bol nasihat, sıfır icraat’ siyaseti, kaldığı yerden, aynen devam ediyor.
Neymiş? Bir şükürsüzlük, bir tatminsizlik, bir karamsarlık, almış başını gidiyormuş… Yani, milletimizin aslında her şeyi varmış, ama şükretmeyi bilmiyormuş. Yani, Bay Kriz ve avanesi her zamanki gibi ak kaşık, suçlu yine milletimizmiş…
Vay be… Terörist demişti. Nankör demişti. Millete ettiği hakaretler repertuarına, şimdi de ‘şükürsüzü’ ekledi. Milletiyle bağını tamamen koparmış şu zihniyete bir bakar mısınız?Yazıklar olsun.”
“GİT, 5-10 MAAŞ ALAN DANIŞMANLARINA ŞÜKRETMEYİ ÖĞRET”
“Buradan, Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Önce ‘sabır’ dedin, baktın taş çatladı; şimdi de şükre mi sığınıyorsun? Önce milleti kutuplaştırdın, baktın o da tutmadı; şimdi de, Allah ile kul arasına mı girmeye çalışıyorsun? Günahtır, günah! Sen hiç merak etme; Bizim milletimiz, her şartta ve her koşulda, şükretmesini gayet iyi bilir. Saray hayatı seni bozduğu için, belli ki unutmuşsun ama; Anadolu’muzda; ‘nasılsın?’ sorusunun cevabı bile; ‘Şükür’ ile başlar. O yüzden bayat tavsiyelerini kendine sakla.
Ama, ‘Yook ben illa akıl vermek istiyorum. Şükürsüzlere şükrü öğretmek istiyorum’ diyorsan da; Hay hay… O zaman, mesela git; Doymak bilmeyen yandaşlarına, şükretmeyi öğret! Mesela git; 5-10 maaş alan danışmanlarına şükretmeyi öğret!
Mesela git; 15 maaş alan genel müdürlerine şükretmeyi öğret!
Mesela git; İhale arsızı müteahhitlerine şükretmeyi öğret!
Mesela git; ATM memurlarına, pudra şekeri sevdalılarına şükretmeyi öğret!”
“20 YILDA KENDİNİ DÜŞÜRDÜĞÜN ACINASI DURUMA BAK”
“20 yılda ülkeyi getirdiğin vahim hale bak. 20 yılda kendini düşürdüğün acınası duruma bak. Bizzat kendisinin sebep olduğu yokluğa, milletinden şükür bekleyen bir Cumhurbaşkanı… Gerçekten ibretlik. Elinden alınanlara şükredilmez Sayın Erdoğan! İnsan, sahip oldukları için şükreder.
Ama merak etme, az kaldı. Memleketin heba ettiğin kaynaklarını; Milletimizin cebinden aldığın paraları; Gençlerimizin çaldığın hayatlarını, biz geri vereceğiz! İşte o zaman milletimizle; El ele, kol kola, hep beraber, her zaman olduğu gibi yine şükredeceğiz!”
“Ama senin derdin, milletimizin şükretmesi değil. Sen aslında milletimizin, ‘razı’ olmasını istiyorsun. Bunun için de, her zamanki gibi, beceriksizliğine kılıf arıyorsun. Bunu da, yüce dinimiz üzerinden yapabileceğini sanıyorsun. Dün nasıl, Nass’ı kullandıysan, Bugün de, ‘Şükrü’ siyasi menfaatin için kullanıyorsun.
Kendine gel Sayın Erdoğan! Allah’ın kelamıyla siyaset yapılmaz. Yüce dinimiz ne buyuruyor?
‘Kutsal değerleri kullanarak çıkar sağlayanların, bu sayede yiyip içtikleri şeyler, gerçekte cehennem ateşidir.’
Milletimiz elbette şükretmeyi çok iyi bilir. Hayrın ve şerrin, Allah’tan olduğuna imanımız tamdır. Ama sen, Allah’ın emirlerini bile, şahsi menfaatlerine kalkan yapmaya kalkıyorsun. Sen şükürden bahsediyorsun, ilk Cuma’da Diyanet, ‘Şükredin’ diye fetva veriyor.
Böyle utanmazlık olur mu? Milletimizi içine soktuğun cendereden çıkaracak, hiçbir projen yok. Bir de utanmadan çıkmışsın, milletimize aslında ‘razı olun’ diyorsun.
Çok beklersin! Biz elbette Allah’a şükretmeye devam edeceğiz, ama çevirdiğin dümenlere, anlattığın masallara inanmayacağız. Hırsızlığa, israfa, kayırmacılığa, eyvallah demeyeceğiz. İşlediğin günahlara, milletimize reva gördüğün, bu yokluğa, bu yoksulluğa, bu çileye, asla razı olmayacağız!”
AKŞENER’DEN NEBATİ’YE: ‘ŞAKLABANLIKTAN SORUMLU SARAY BAKANI’
“Aziz milletim; sadece Bay Kriz değil. Saray’daki şen azınlık da, saçmalamaya devam ediyor. Mesela; şaklabanlıktan sorumlu saray bakanı; abuk sabuk açıklamalarına, anlamsız esprilerine, aynen devam ediyor.
Hatırlayın, bu arkadaş, geçtiğimiz günlerde; borç içinde yüzen, iflasın eşiğine gelen ama tüm zorluklara rağmen, üretmeye çalışan sanayicilerimize, kendince verdiği müjdesi, alkışlanmayınca; ‘Akşam uyuşukluğu… Daha ne istiyorsunuz?’ deyip gülmeye başlamıştı.
Son olarak da, geçtiğimiz hafta; herhalde, 84 milyondan toplanan vergileri, ‘Kur Korumalı Mevduat’ adı altında, zenginlerine aktardıkları yetmemiş olacak; ‘Enflasyon korumalı tahvil çıkartacağız’ diye müjde verdi.”
‘BU AÇIKLAMA ENFLASYONU HİÇBİR ZAMAN DÜŞÜREMEYECEKLERİNİN İTİRAFIDIR’
“Şu işe bakar mısınız? Ben de şimdi, doğal olarak sormak istiyorum: Hani Ağustos’ta enflasyon düşüyordu? Ne oldu? Madem enflasyon düşüyordu, enflasyon korumalı tahvil nereden çıktı?
Bu açıklama, enflasyonu hiçbir zaman düşürmeyeceklerinin itirafıdır. Bu kadar basit.
Yusuf Hâs Hâcib, Kutadgu Bilig’de der ki: ‘Avam üç zümredir. Bunlardan biri, zenginlerdir. Bunlardan sonra, orta hâlliler gelir. Bunlardan sonra, fakirler gelir. Her şeyden önce, bunlar korunmalıdır. Zenginlerin yükü, orta hallilere yüklenmemelidir; yoksa, bu orta halliler bozulur ve büsbütün sarsılır. Fakiri korursan, o orta hâlli olur. Orta hâlli, biraz kendisini toplarsa, zengin olur. Fakirler orta hâlli olursa, orta halliler zenginleşir. Orta halliler zenginleşirse, memleket zengin olur. Memleket düzene girer ve halk huzura kavuşur.’
Kadim devlet yönetimi anlayışımız böyleyken, Bay Kriz ve avanesi; ‘Enflasyon Korumalı Tahvil’ sayesinde, hazineye borç veren üst gelir grubuna, yani zenginlerine diyor ki; ‘Siz bize borç vermeye devam edin. Merak etmeyin; biz sizi enflasyona karşı koruruz, enflasyona ezdirmeyiz. Bir de üzerine ilave faiz veririz.’
Yani; ‘Emekliyi, esnafı, memuru enflasyona ezdiririz. Asgari ücretliyi, EYT’liyi mağdur etmeye devam ederiz. Onlardan topladığımız vergileri de, size veririz’ diyorlar.
Yani; ‘128 milyar doları peşkeş çektik. Hazineyi tükettik. Rezervleri bitirdik. Artık yurt içinde bile, borç bulamıyoruz. Siz yeter ki, hazineye borç verin; biz milletin sırtına çökmeye devam edeceğiz. Çünkü siz hazineye borç vermezseniz; Biz saraylarda oturamayız, yandaşlarımızı besleyemeyiz’ diyorlar.”
“BECERİKSİZLİKLERİNİN FATURASINI MİLLETİNE KESMEYE KALKAN BU HADSİZLER UTANSIN”
“İşte o nedenle; biz de, bu vahim tablo karşısında, bıkmadan usanmadan soracağız. O sandık gelene kadar, tekrar tekrar, her yerde, her fırsatta, biz de soracağız. ‘Yandaşını, zenginini koruduğun kadar, neden milletimizi de enflasyondan korumuyorsun?’ diye soracağız. ‘Kullandığı mazotta, gübrede, ilaçta, çiftçi kardeşlerimizi, neden kurdan, enflasyondan korumuyorsun?’ diye soracağız. ‘Emeklinin, memurun, asgari ücretlinin maaşını, neden gıda enflasyonundan korumuyorsun?’ diye soracağız. ‘Esnaf kardeşlerimizi, fahiş elektrik faturalarının karşısında, neden enflasyondan, kurdan korumuyorsun?’ diye soracağız.
Soracağız ki; Devletimizin itibarını yerle bir eden, bu acizler utansın! Soracağız ki; Memleketimizi beş kuruşa muhtaç eden, bu harami düzen utansın! Soracağız ki; beceriksizliklerinin faturasını milletine kesmeye kalkan, bu hadsizler utansın!
Biz sorunca utanmıyorlar mı? O zaman, seçim zamanı geldiğinde, milletimiz hesap soracak. Ak Parti teşkilatları dükkanına geldiğinde, esnafımız hesap soracak. Milletvekili adayları kapısını çaldığında, ev kadınları hesap soracak. Sokaklarda, kahvelerde, sosyal medyada, İşçi, memur, emekli kardeşlerim hesap soracak. EYT’liler, atanamayan öğretmenler, hayatları çalınan gençlerimiz, hesap soracak. Kimsenin şüphesi olmasın. O sandık, er ya da geç, milletimizin önüne gelecek. O gün geldiğinde de, o hesap mutlaka sorulacak, o hesap mutlaka görülecek. Hiç merak etmeyin, az kaldı!”
‘AKP İKTİDARININ BU ÜLKEYE VERECEĞİ BİR ŞEY KALMADI’
“Değerli milletvekilleri; Ak Parti iktidarının, artık Türkiye’ye vereceği bir şey kalmadı. Kendilerini o makamlara getiren milletimize, sırtlarını döndüler, sesini duymuyorlar. Memleketimizin dört bir yanında yaşanan ekonomik kriz, maalesef her geçen gün, daha da derinleşiyor. Ama iktidardakiler, oralı bile değil. Bayramdan önceki hafta, Antalya’daydım. İktidarın oyunları, uydurduğu masallar, söylediği yalanlar, kimsenin umurunda değil. Her yerde tek bir konu var: hayat pahalılığı. Borç altında ezilen, siftahsız dükkânları ziyaret ettim. Kriz şartlarında ayakta durmaya çalışan, esnaflarımızla dertleştim. Mutsuz gençlerle, umutsuz annelerle, hayatta kalmaya çalışan emeklilerle konuştum. Bir dokundum, bin ah işittim.
Mesela; Antalya’da, otobüsümüzün önüne atlayan bir vatandaşımız, ne dedi biliyor musunuz? ‘Allah’ın adını kullanarak ticaret yapan, Allah’ın adını kullanarak siyaset yapan, bu Ebu Cehil ordusundan bizi kurtarın!’ dedi. Ne kadar manidar değil mi? Mesela; saat satan bir esnafımız, saati gösterip dedi ki; ‘12.58 oldu, tek bir müşterim yok. Bu dükkandan, iki aile ekmek yiyor. Şu an, eldeki avuçtakiyle idare ediyoruz. Ne kadar gidebilir bilmiyoruz.’
Mesela; Muratpaşa’da, dönercide çalışan bir emeklimiz, gözyaşları içinde dedi ki; ‘Emekliyim ben başkanım. Bak 8 tane ocağın karşısında çalışıyorum. 61 yaşında adamım ben. Yazık, günah değil mi bana? Bunca yıl çalıştım, istirahat etmek hakkım değil mi? Ama 2 bin 524 lira emekli maaşıyla nasıl yapayım bunu?’ Bunları bana sormuyor Bay Kriz. Bunları sana soruyor. Bin 500 lira ev kirası veriyormuş. Kalıyor bin lira. Gel, bin lirayla bir ay sen geçin de, görelim bakalım.
Kepez’deki bir dönerci kardeşim de, öğrencilere üzülüyordu. Dedi ki; ‘Müşteri zaten çok azaldı. Fiyattan dolayı, gramajları az tutmaya çalışıyoruz. Yine de öğrenciler, içecek alamıyor, sadece döner alıyor. Bu dükkânda önceden, 15 kişi çalışıyorduk. Şimdi 5 kişiye düştük’
Bir dükkânda çalışan, 2 çocuk annesi, emekçi bir kardeşim diyor ki; ‘Biz geçinemiyoruz. Bir çocuğum, öğretmenlik yapıyor. Diğeri hem okuyor, hem de garsonluk yapıyor. Ev kiramız, bin 750 lira. Akşama evde, bulgur pilavı pişirmeyi düşünüyorum.”
“Çiğköfte dükkanındaki bir kardeşim, utanıyorum dedi. Neden biliyor musunuz? ’90 liraya çiğköfte satıyorum. Böyle bir fiyat olur mu, ben müşteriye söylerken utanıyorum. Ama eti, bulguru, yeşilliği, baharatı, öyle zamlandı ki, başka çaremiz yok’ dedi. Esnaf fiyat söylerken utanıyor, ama memleketi bu hale getirenlerde, zerre utanma yok. Yazıklar olsun.
Aziz milletim; İktidardakilerin tüm bu duyarsızlığı, umursamazlığı, pervasızlığı, gayet bilinçli. Bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Neden biliyor musunuz? Çünkü kolay. Sizin sesinizi duymak istemiyorlar. Çünkü duyarlarsa, dertlerinizi de anlamak zorundalar.
Sizin dertlerinizi anlamak istemiyorlar. Çünkü anladıkları zaman, çözmek zorundalar. Çözmek istemiyorlar. Çünkü çözmek için, kendi rahatlarını bozmak zorundalar. Ve hepinizin bildiği üzere, konfor meraklısı bu arkadaşlar; Mevzu bahis, kendi rahatları olduğu zaman; Her şeyleri yaparlar. Her şeyleri satarlar. Her şeyden vazgeçerler.
Görünen o ki; Artık rahatlarını bozmamak için; milletten de, memleketten de vazgeçmiş durumdalar. Özellikle de, gençlerden vazgeçmiş durumdalar. Ben de, işte tam da bu nedenle, gençlerimizle buluşuyorum. ‘Gençler İçin Gençlerle Beraber’ diyerek başlattığımız; tersine mentorluk oturumlarının beşincisini, bayramdan önceki hafta gerçekleştirdik.”
AKŞENER’İN ANKARA’DA GENÇLERLE BULUŞMASI
“Bu sefer, Ankara’daki bir sanayi sitesinde çalışan gençlerimizle buluştuk. Birçoğu, aile bütçesine katkı sağlamak için emek veren, alınteriyle ayakta kalmaya çalışan gençlerimizdi. Yine onlar içini döktü, ben dinledim. Onlar anlattı, ben öğrendim. Onlar seslerini duyurmamı istedi; Ben de o sesi, başta saraydaki rahat düşkünleri olmak üzere, bıkmadan, usanmadan, tüm Türkiye’ye duyuracağım.
Mesela; 17 yaşındaki bir gencimize, ‘Seni ne mutlu eder?’ diye sordum. Ne dedi biliyor musunuz? ‘Bilmiyorum. Hiç aklıma gelmedi, hiç düşünmedim’ dedi. 17 yaşında bir genç, kendisini neyin mutlu edeceğini düşünecek, zamanı da, gücü de kendisinde bulamıyor. Ne kadar acı değil mi?
Mesela; 18 yaşındaki bir oğlumuz diyor ki; ‘Çocukluğumuz sanayide geçti. Herkes parkta oynarken biz sanayideydik. Mutluluk bile, artık parayla olmuş şu zamanda. Hem kendimizi, hem de ailemizi düşünmek zorundayız.’
24 yaşındaki bir kızımız diyor ki; ‘Hayallerim hayal oldu. Hayallerim vardı, hepsi yıkıldı. Daha sosyal bir hayatım olsun isterdim. Biz 5 kardeşiz. Kardeşlerim de öyle yaşasın isterdim.”
Mesela; ‘Arkadaşlarınızla dışarı çıkıp bir şeyler yapıyor musunuz?’ diye sordum. Ne dediler biliyor musunuz? ‘En büyük aktivitemiz parka çıkıp; kola, çekirdek… Kafeye, sinemaya gitmek hayal oldu. Hayal kurmak, hayal oldu gerçekten. Bir ayakkabı, 200-300 liradan başlıyor. Bir kıyafet alsak, bir ay geriye atıyor şu zamanda, o derecedeyiz.’ Bay Kriz’in, aromalı kahve eşliğinde, devri alem tavsiye ettiği gençlerimizin, gerçekteki durumu aslında bu. Ak Partili dayısı olanlara, İtalya’da kahve tadımı, sanayideki gençlerimize, parkta kola-çekirdek…
Mesela; 20 yaşındaki bir gencimiz diyor ki; ‘Emeğimizin hakkını almıyoruz. Ben 18 yaşında çalışırken; 1 senede, 10-15 bin lira para biriktirdim. Şimdi imkânı yok. Her gün, bir önceki günü aratıyor. Aldığımızla karnımızı doyurursak, ‘şükür’ diyoruz.
İşte size, Bay Kriz’in, şükürsüz ilan ettiği gencecik evlatlarımız… Daha gencecik yaşlarında, ‘Karnımızı doyursak şükür’ demek zorunda kalan, pırıl pırıl çocuklar… Onlara bunu reva görenlere yazıklar olsun!
Sevgili gençler; üzerinize çöken kara bulutları görüyoruz. Mutluluk imkânınızın elinizden alındığını biliyoruz. Yüzündeki yaşlanan ve ağırlaşan ifadenin sorumluluğu altında, ilk önce biz eziliyoruz.”
“Siz, büyük şeyler istemiyorsunuz. Mesela; haksızlık istemiyorsunuz. Mesela; yolsuzluk istemiyorsunuz. Mesela; buyurganlık istemiyorsunuz. Siz, sadece emeğinizin karşılığını almak istiyorsunuz. Hiç merak etmeyin. Biz buradayız. Hak ettiğiniz gibi bir Türkiye için, önünüze set olan değil, size fırsatlar sunan bir Türkiye için sizleri gülümseten, hatta kahkahalar attıran bir Türkiye için, sizler için, sizlerle beraberiz. Birlikte çalışacağız. Birlikte üreteceğiz. Birlikte başaracağız. Bu yolu, hep birlikte yürüyeceğiz. Yolda elbette zorluklarla, engellerle karşılaşacağız.
İşte o zaman da, Ata’mızın sözlerini hatırlayacağız:
‘Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.’
Bu yüzden biz de, yol ne kadar çetin olursa olsun, asla umutsuz olmayacağız! Asla karamsar olmayacağız! Asla vazgeçmeyeceğiz! Ve hayalini kurduğumuz; Zengin, mutlu ve özgür Türkiye’yi, birlikte inşa edeceğiz. Hiç merak etmeyin; Çok az kaldı!”
‘EYT’ MESAJI
“Değerli milletvekilleri; biliyorsunuz EYT’liler, 23 yıldır haklarını arıyorlar. Ama her seferinde; haksızlığın âlâsıyla muhatap oluyorlar. Her seçim zamanında söz alıyorlar. Ama her seferinde; arkasında durulmayan sözlerin, hüsranına uğruyorlar. İtilip kakılıyor, yok sayılıyor, mağduriyetleriyle bir başlarına bırakılıyorlar. Torun sevecekleri yaşta, hayatlarını sürdürebilmek için, ağır şartlarda çalışıyorlar.
Yaş sebebiyle iş bulamıyorlar, yaş sebebiyle emekli olamıyorlar. Primlerini ödemelerine rağmen, sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlar. Emeklilik şartlarını doldurmalarına rağmen, yaşı beklemeye mahkûm ediliyorlar.”
“Aziz milletim; bildiğiniz gibi, EYT sorunu esasında; 2000 yılı öncesinde, emek piyasasına girenlerin, ‘kazanılmış emeklilik haklarından’ mahrum kalması sorunudur. Dikkat edin, ‘Kazanılmış hak’ diyorum. Çünkü iktidar ve ortakları, şimdiye kadar, bu meseleyi, sanki EYT’liler, bir ayrıcalık talep ediliyormuş gibi sundu. Ama işin aslı öyle değil. Çünkü EYT’liler; Erken emeklilik değil, gasp edilen haklarını istiyorlar.”
“İYİ PARTİ OLARAK; EYT ÇÖZÜM PLANIMIZI OLUŞTURDUK”
“İktidar, ‘gençsin emekli olamazsın’ diyor. Özel sektör, ‘yaşlısın çalışamazsın’ diyor. Peki bu insanlar ne yapacaklar? Nasıl geçinecekler? Ödedikleri prim günlerinin karşılığını, nasıl alacaklar? Yıllardır, ‘çözeceğiz’ diye oyalandıkları haklarına, ne zaman kavuşacaklar? Cevap yok…
İşte tam da bu nedenle, biz, İYİ Parti olarak; EYT Çözüm Planı’mızı oluşturduk. Milletimiz, memleketimiz ve tüm EYT’li kardeşlerimiz için, hayırlı uğurlu olsun.”
“Değerli dava arkadaşlarım; yapmış olduğumuz analizler; ülkemizde yaklaşık 4,7 milyon insanımızın, EYT’li olduğunu gösteriyor. Bunun içerisinde yer alan, 3 milyon vatandaşımız ise; bugün itibariyle, hem prim günlerini doldurmuş, hem de, yaş kriterini tamamlamış gözüküyor.”
İYİ PARTİ’DEN 4 MADDELİK ‘EYT’ ÇÖZÜM PLANI
“Biz soruna, 4 temel ilke çerçevesinden bakıyoruz. Birinci ilkemiz; Hakkaniyetin tesisi. Yani, EYT’liler grubu içerisinde, yeni bir adaletsizliğe neden olunmaması. Bunun için, 4,7 milyon insanımızın, tamamının yararlandığı, adil bir düzenleme öneriyoruz.
İkinci ilkemiz; EYT düzenlemesine bakış açımızda gizli. Biz, EYT sorununu çözmeye, bir sosyal yardım olarak değil, oluşan bir hak kaybının, giderilmesi olarak bakıyoruz.
Üçüncü ilkemiz; Nesiller arası adaleti sağlamaktan geçiyor. Yani bu düzenlemeyi; kamu maliyesinin ve sosyal güvenlik dengesinin, sürdürülebilirliği üzerine kuruyoruz.
Dördüncü ve son ilkemiz ise; Basitlik ve anlaşılabilirlik. Bu çerçevede, yapacağımız EYT düzenlemesinde; öngörülen koşullardan yararlanmak için, herhangi bir başvuru süre sınırı koymuyoruz. Böylelikle, İYİ Parti iktidarında; prim gün sayısını doldurmak kaydıyla; EYT’li olan, 4,7 milyon insanımızın tamamı, süreç içerisinde, geçiş dönemi emeklilik imkânından yararlanacak.”
“Bu düzenleme, bütüncül bir perspektifte; mali etkileri analiz edilen bir düzenleme olacak. Dönem içerisinde, gerekli mali kaynaklar sağlanarak; geçiş dönemi emekliliği düzenlemesinin, finansmanında kullanılacak. Bu sayede, sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği, zedelenmeyecek.
Üstelik, EYT çözüm planımızın yıllık maliyeti; geçmediğimiz köprüler, kullanmadığımız yollar, gitmediğimiz hastaneler, binmediğimiz uçaklar için, yandaşlara ödenen, hazine garantilerinin, yıllık yükünden, daha az olacak.”
“BAY KRİZ, EYT’Lİ KARDEŞİME ‘ÇİFT DİKİŞ’ DİYOR”
“Bugüne kadar iktidar; EYT’lilerle ilgili olarak, ne doğru bir analiz ortaya koydu, ne de kamuoyunu tatmin edecek bir hesabını paylaştı. Onların, yüzeysel olarak ortaya koyduğu, mali yük hesabı, olası bir düzenlemede, ortaya çıkacak mali yükü, doğru bir şekilde yansıtmıyor. Kendi danışmanına, 10 maaş bağlayan Bay Kriz; EYT’li kardeşime, ‘çift dikiş’ diyerek karşı çıkıyor. Yandaşlarının vergi borcunu, 1 gecede silen Bay Kriz; EYT’li kardeşimin hakkını vermeyi, maliyet olarak görüyor. Saraydaki israfın finansmanına gelince, asla bitmeyen para; iş EYT’li kardeşime gelince, ne hikmetse yok oluyor.
Biz, hesabını kitabını yaptık. Geçiş dönemi olarak tanımladığımız bu düzenlemeyi, Merkezi Yönetim Bütçesinden finanse edeceğiz. EYT Çözüm Planı’mızın ortaya çıkaracağı maliyet, oluşturacağımız ilave kaynaklarla yönetilebilir olacak. Böylece sosyal güvenlik dengesi üzerinde, yıkıcı bir etki doğurmamasına da hassasiyet göstereceğiz.”
“Üstelik; geçiş dönemi emekliliği haklarından, istifade eden vatandaşlarımızın, bu haktan yararlanmaları, iş gücü piyasasında kalmalarına, engel teşkil etmeyecek. Bu düzenlemeyle, EYT’li vatandaşlarımız, geçiş dönemi içerisinde, sabit bir gelir akışına kavuşacak. Ayrıca devletin sağlık imkânlarından, tıpkı diğer emekliler gibi, hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın yararlanacak.Bu sayede, İYİ Parti iktidarında; EYT sorununu, tarihin tozlu raflarına kaldıracağız! AK Parti iktidarının 20 yılda çözemediğini, iş başına gelir gelmez, biz çözeceğiz! EYT’li kardeşlerimizi, yıllardır hasretle bekledikleri haklarına kavuşturacağız!
EYT Çözüm Planımız; Milletimize, memleketimize ve tüm EYT mağdurlarımıza hayırlı, uğurlu olsun. Bu vesileyle; Meclis Grup Başkanvekilimiz, Erhan Usta kardeşime, ekibine ve EYT Çözüm Planı’mızı oluşturmamızda katkı sağlayan, tüm EYT’li kardeşlerimize, buradan teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.”
“Değerli dava arkadaşlarım; İYİ Parti; Kine değil, umuda, Öfkeye değil, azime, Hamasete değil, akla sarılanların partisidir!”
“İYİ Parti; Kutuplaşmayı, ayrışmayı, kavgayı körükleyenlerin değil; ortak akılda, saygıda ve makulde buluşanların partisidir! İYİ Parti; bir elin beş parmağı, ayrı yerlere çekiştirilirken, o beş parmaktan, sımsıkı bir yumruk yapmaya çalışanların partisidir!
İYİ Parti; suni gündemlere takılmayan, dedikodulara aldırmayan, ‘önce millet, önce memleket’ diyenlerin partisidir!”
‘BİZ, ADALETSİZLİĞİ KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
“Varsın onlar; kendileri çalıp, kendileri söyledikleri, saray salonlarında, suni gündemlerle, kendilerini kandırmaya devam etsinler. Biz; derinleşen ekonomik krizi konuşmaya, devam edeceğiz! Varsın onlar; kendi beceriksizliklerini, milletimize fatura etmeye çalışsınlar. Biz; emeklilerimize, 2 bin 500 lirayı reva gören, adaletsizliği konuşmaya devam edeceğiz!
Varsın onlar; abuk sabuk tavsiyelerle, kendilerini gülünç duruma düşürsünler. Biz; gençlerimizin hapsoldukları, camdan duvarları, yıkmak için mücadele etmeye, devam edeceğiz! Varsın onlar; hadsizce hayatlarımızı dizayn etmeye kalksınlar. Biz; kadınları, hor ve aşağı gören bu kirli zihniyetle; mücadele etmeye devam edeceğiz! Varsın onlar; yalanla, korkuyla, baskıyla bizi yenebileceklerini sansınlar. Biz; alevlendirdiğimiz umutları, her daim canlı tutmaya, milletimizin teveccühüne layık olmak için, dimdik durmaya, hakkın, hakikatin yolunda, her gün daha da büyümeye devam edeceğiz!”
‘İYİ PARTİ İKTİDARI, HİÇ OLMADIĞI KADAR YAKIN’
“Ne yaparlarsa yapsınlar. Bizi durdurmayacaklar! Bizi yıldıramayacakları! Bizi yolumuzdan döndüremeyecekler! Hedef ufukta göründü. İYİ Parti iktidarı, hiç olmadığı kadar yakın. İYİlerin şafağına, emin olun çok az kaldı!
O kutlu gün gelene kadar; yılmayacağız, yorulmayacağız, yıkılmayacağız. Bırakın onlar, saraylarında yan gelip yatsınlar. Biz, durmadan, dinlenmeden, ilk günkü azmimizle çalışmaya devam edeceğiz. Ve Allah’ın izni, milletimizin takdiriyle, emin olun başaracağız! Toplantımızı şereflendirdiniz. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”
You may like
-
Milas Belediyesi ilçemizin farklı bölgelerinde yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor
-
Bornova’da sıcak çorba dağıtımı başladı!
-
Bayraklı Belediyesinden Doğançay’a yeni sağlık polikliniği
-
Esenyurt’ta Cemevleri Muharrem Orucuna Hazır
-
Mersin Büyükşehir Belediyesi, ‘Bölgesel Triatlon Ligine ev sahipliği yaptı.
-
MABEM’den Öğrencilere Danışmanlık hizmeti
Genel
Milas Belediyesi ilçemizin farklı bölgelerinde yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor
MİLAS BELEDİYESİ İLÇEMİZDE YOĞUN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİYOR
Milas Belediyesi ilçemizin farklı bölgelerinde yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor. Milas
Belediye Başkanı Fevzi Topuz’un gerçekleştirdiği mahalle ziyaretlerinde çalışma yapılması
noktasında tespit ettiği alanlar, muhtar ve vatandaşların talepleri doğrultusunda gerçekleşen
hizmetler kırsal ve merkez mahallelerde hız kesmeden sürüyor.
İlçemizi daha modern bir görüntüye kavuşturmak için çalışmalarını sürdüren Milas Belediyesi
Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Ortaköy, Boğaziçi, Koru, Cumhuriyet ve Emek
Mahalleleri’nde çalışmalar gerçekleştirerek vatandaşların hizmetine sundu.
Kırsal ve Merkez Mahallelerde Çalışmalar Sürüyor…
Ekipler tarafından Ortaköy Mahallesi Simat mevkiinde 20 ton ekskavatör ile yaklaşık 2 km yol
genişletme düzenleme ve gerekli görülen yerlerde 30 luk beton büz koyma işi, Boğaziçi
Mahallesi Maya Yolu’nun greyder ile rodmiks tamirleri, Koru Mahallesi Pazar Yeri çevre
düzenlemesi ve 770 m2 parke döşeme işi, Cumhuriyet Mahallesi Ahmet Yesevi Caddesi
bağlantı yolu 60 metre bordür, 370 metrekare parke döşeme işi ve Emek Mahallesi Kuğu
Sokak 110 m yağmur suyu hattı, 60 m bordür, 550 m2 parke kaplama işi tamamlanarak
vatandaşların hizmetine sunuldu.
Genel
Bornova’da sıcak çorba dağıtımı başladı!
Başkan Eşki’den çalışanlara sabah sürprizi
Bornova’da sıcak çorba dağıtımı başladı!
Bornova Belediyesi, sabah erken saatte mesaiye gidenlerin güne sıcak bir çorba ile başlamalarını sağlamak amacıyla yeni bir uygulama başlattı.
Bornova Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından her sabah 06.00 – 08.00 saatleri arasında gerçekleştirilen çorba dağıtımı, ilk etapta Yeşilova son durak, Abdi İpekçi Caddesi ile Kemalpaşa Caddelerinin kesiştiği köşe ile Çamdibi Kapalı Pazaryeri önü olmak üzere çalışanların servis beklediği duraklarda başladı. Çalışan dostu uygulamanın mimarı Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, çorba kazanın başına geçerek ilk çorba dağıtımını kendisi yaptı ve mesaiye hazırlanan emekçilerle sohbet etti.
Sıcak elimiz herkese uzanacak
Bornova Belediyesi’nin sıcak elini herkese uzatmayı amaçladıklarını belirten Başkan Eşki, “Bornova bir öğrenci kenti olmasının yanı sıra işçilerin de yoğun olduğu bir yer. İzmir’de en çok sanayi sitesi ilçemizde bulunuyor. Her gün binlerce işçi, günün erken saatlerinde mesai için yollara çıkıyor. Bornova Belediyesi olarak, çoğu kahvaltı yapmaya bile zaman bulamayan emekçi kardeşlerimize sabah ikramında bulunmak istedik. Sosyal belediyecilik anlayışıyla benzeri hizmet ve uygulamaları arttırarak devam edeceğiz” diye konuştu.
Genel
Bayraklı Belediyesinden Doğançay’a yeni sağlık polikliniği
Bayraklı Belediyesinden Doğançay’a yeni sağlık polikliniği
Sağlık alanında yaptığı yatırımlar ve ücretsiz hizmetlerle fark yaratan Bayraklı Belediyesi, Doğançay Mahallesi’nde yeni bir sağlık polikliniğini hizmete açtı. Vatandaşların da talepleri doğrultusunda uzun yıllardır beklenen hizmeti kısa sürede hayata geçiren belediye, doktor ve sağlık personelleriyle yeni poliklinikte muayene, pansuman ve enjeksiyon gibi temel sağlık hizmetlerini ücretsiz veriyor. Yeni kliniği ziyaret eden Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Doğançay’da yaşayan vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda muhtarlığımızın üst katında poliklinik hizmetleri vermeye başladık. Sağlık hizmetlerinin erişilebilir olması özellikle burada yaşayan yaşlılarımız için önemli. Mahallemize hayırlı olsun” dedi.
İki sağlık evi ve yedi diş polikliniği ile ücretsiz sağlık hizmetlerini sürdüren Bayraklı Belediyesi, Doğançay Mahallesi’nde yeni bir poliklinik açtı. Muhtarlık binasının üst katındaki yeni hizmet alanında bir doktor ve bir hemşire görev yaparken, vatandaşlara muayene, enjeksiyon, pansuman, tansiyon ölçümü ve düzenli tansiyon kontrolü ile açlık kan şekeri ölçümü gibi hizmetler ücretsiz olarak veriliyor. Sağlık hizmetlerinden hafta içi her gün mesai saatleri içinde ücretsiz olarak yararlanılabiliyor. Bu kapsamda Doğançay Mahallesi Muhtarı Arzu Nisan ve sağlık polikliniğini ziyaret eden Başkan İrfan Önal, personel ve vatandaşlarla sohbet etti, çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
haber
Milas Belediyesi ilçemizin farklı bölgelerinde yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor
MİLAS BELEDİYESİ İLÇEMİZDE YOĞUN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİYOR Milas Belediyesi ilçemizin farklı bölgelerinde yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor. Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz’un gerçekleştirdiği...
Bornova’da sıcak çorba dağıtımı başladı!
Başkan Eşki’den çalışanlara sabah sürprizi Bornova’da sıcak çorba dağıtımı başladı! Bornova Belediyesi, sabah erken saatte mesaiye gidenlerin...
Bayraklı Belediyesinden Doğançay’a yeni sağlık polikliniği
Bayraklı Belediyesinden Doğançay’a yeni sağlık polikliniği Sağlık alanında yaptığı yatırımlar ve ücretsiz hizmetlerle fark yaratan Bayraklı Belediyesi, Doğançay Mahallesi’nde yeni...
Esenyurt’ta Cemevleri Muharrem Orucuna Hazır
Esenyurt’ta Cemevleri Muharrem Orucuna Hazır Esenyurt Belediyesi, Muharrem Ayı’nda vatandaşların ibadetlerini daha sağlıklı bir ortamda yapabilmesi için ilçe genelindeki cemevlerini...
Mersin Büyükşehir Belediyesi, ‘Bölgesel Triatlon Ligine ev sahipliği yaptı.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR, ‘BÖLGESEL TRİATLON LİGİ’NİN 7. BÖLGE 2. ETAP’ YARIŞMASINA EV SAHİPLİĞİ YAPTI ‘BÖLGESEL TRİATLON LİGİ’NİN 7. BÖLGE 2. ETAP’ YARIŞMASI...
MABEM’den Öğrencilere Danışmanlık hizmeti
MABEM’den Öğrencilere Danışmanlık hizmeti Eğitimde fırsat eşitliği anlayışıyla 17 ilçede hizmet veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Eğitim Kurumları (MABEM) 2024...
Mersin Büyükşehir Belediyesi, ‘Yaz Dostum’ konserleri
TUM KONSERLERİ, YAZ AKŞAMLARININ EŞLİKÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR YAZ DOSTUM KONSERLERİ İLE MERSİNLİLER MÜZİĞE DOYUYOR BÜYÜKŞEHİR’İN KENT ORKESTRASI MÜZİK...
Büyükşehir’den engelleri aşan hizmet
Büyükşehir’den engelleri aşan hizmet İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelsizmir Şube Müdürlüğü’nün engelsiz araçları, engelli yurttaşları evlerinden alarak kamu kurumlarına, hastanelere, sınavlara...
Bremenli gençler İzmir’i tanıdı
Bremenli gençler İzmir’i tanıdı Bremenli gençler, Kardeş Kentler Birliği projesi kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İzmir’e geldi. Program...
“Kadınlar Üzerindeki Baskıya Son Verilmeli!”
Genel Başkan Ahmet Sevim’den AKP Hükümetine Sert Eleştiriler: “Kadınlar Üzerindeki Baskıya Son Verilmeli!” Cumhuriyet ve Adalet Partisi Genel Başkanı Ahmet...
Bayraklı’da çocuklar için yüzme kursu.
Bayraklı’da çocuklar için yüzme kursu Bayraklı Belediyesi, “Haydi çocuklar yüzmeye” sloganıyla bu yıl iki noktada açacağı yüzme kursları için kayıtları...
Başkan Zeyrek, “Birlikteliğimiz ve gücümüz Manisa’ya hizmet olarak dönecek”
Başkan Zeyrek, “Birlikteliğimiz ve gücümüz Manisa’ya hizmet olarak dönecek” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Yunusemre Belediye Başkanı...
Halk Kart’ın Haziran ayı tutarları, yurttaşların hesaplarına yatırıldı.
Sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmalarını sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Mersin’de yaşayan dar gelirli ailelere destek sağladığı Halk Kart’ın Haziran...
Bayraklı’da yollar yenileniyor
Bayraklı’da ilçe genelindeki yol yenileme, düzenleme, bakım, onarım ve asfaltlama seferberliği aralıksız devam ediyor. Vatandaşlardan gelen talep ve önerileri de...
Daha temiz bir Milas için çalışmalarımız devam edecek…
Milas Belediyesi ilçe merkezindeki caddelerde başlattığı genel temizlik çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bir yandan günlük temizlik faaliyetlerini aksatmadan devam...
Bornova’ya TIR garajı geliyor
Bornova Belediyesi Kara Nakliyecileri Sitesi’nin bitişiğindeki 14 dönüm alanda, TIR garajı düzenlemesi yapıyor. Yeni düzenlemeyle, bir yandan şoförlerin araçlarını park...
AYVALIK’TA GÖNDERE MAVİ BAYRAK ÇEKİLDİ…
Ayvalık Belediyesi işletmelerinin bu yıl da kazandığı Mavi Bayraklar düzenlenen törenlerle göndere çekildi. Mavi Bayrak kazanan kurumlar geçtiğimiz ay...
Kürşat Çavuşoğlu, 6. kez dünya şampiyonu! Tarihe geçti…
Kürşat Çavuşoğlu, 43.Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları’nda masa tenisi branşında altın madalya kazandı. Çavuşoğlu, 6 defa dünya şampiyonluğu kazanan ilk...
Milas’ın efeleri resmen Efeler Ligi’nde!
Milas’ın efeleri resmen Efeler Ligi’nde! -Azimli çalışma başarı getirdi Uzun yıllardan bu yana Türk Voleybolunun en prestijli ligi olan...
Başkan Kırgöz ilk açık hava toplantısını coşkusuyla gerçekleştirdi
Başkan Kırgöz ilk açık hava toplantısını Bahar Bayramı coşkusuyla gerçekleştirdi Dikili Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayı...
Sarıkız Mahalle Muhtarlığı, yeni yerinde hizmete açıldı
Sarıkız Mahalle Muhtarlığı, yeni yerinde hizmete açıldı Edremit’in Sarıkız Mahallesi’nde hizmet veren muhtarlık, daha modern ve kullanışlı bir hizmet...
Sinan Akdeniz Menderes’te Değişimin gücünü ortaya koyuyor.
Sinan Akdeniz Menderes’te Değişimin gücünü ortaya koyuyor. Ekonominin ve yönetimin merkezi olarak kentler yerleşik hayata geçilmesi kadar eski bir...
Ayvalıkgücü “Dev Adamlarıyla” Zaferlerini Kutladı…
Ayvalıkgücü Belediyespor Basketbol’un “Dev Adamlarıyla” Zaferlerini Kutladı… Ayvalıkgücü Belediyespor basketbol takımlarının oyuncuları sezon boyunca kazanılan zaferleri hep birlikte kutladı. Ayvalık...
Ahmet Bayram Antalya’da İpi Göğüsledi
Manisa Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün şampiyon atleti Ahmet Bayram, Antalya’daki 19. Uluslararası Runtalya Maratonu’nda başarılı bir performans göstererek 50-55 yaş grubunda...